top of page
  • canmehmet

Çocuğun Eğitiminde Okul Ve Öğretmenin Etkisi Var mıdır?

Açık şekilde ifade edilirse : Eğitimde, çocuğun gittiği okulun ve öğretmeninin etkisi sanıldığı kadar yoktur.

Peki, neden ?

Bunun en basit açıklaması ; Okula başlayan çocuk, öğrenmeye, bilgi edinmeye gelmektedir. Eğitilmeye değil.

Çocuk/Öğrenci : Okula başladığı gün ailesinde ve çevresinde ; oturmasını, kalkmasını, diğer insanlarla düzgün bir iletişim kurmasını, kendisini doğru bir şekilde ifade etmesi ile kişisel temizliği dahil, yaşam denizinde nasıl yüzüleceğini ve dalgalarla nasıl başa çıkacağını doğru olarak uygulamaları ile birlikte öğrenmiştir. Daha doğrusu öğrenmiş olmalıdır.

Neticesinde okula başlayan bir çocuğun eğitilebilir özelliği zayıflamıştır. “İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.”

Öğretmenin öğretim görevi ile anne-babanın eğitim görevi karıştırılmamalıdır ki, karıştırılmaktadır.

**

Bir derin nefes alalım ve bir Anne-Baba olarak aşağıda yazılanları değerlendirelim :

Soru : Ebeveynlerin çocuklarının hayattaki başarıları üzerinde gerçekten bir etkisi var mıdır ?

Cevap : Elbette büyük oranda belirleyici etkisi vardır. Eğer : Onlara özgüven verebilir, belirli karakter özellikleri kazandırabilirlerse. Örneğin : Cesaret, Merak, sabırla başarma azmi ve sorumluluk duygusu.

**

Kaliteli mobilya bilinmektedir ki, Ceviz Ağacından -kaliteli, işlenebilir ağaçlardan- üretilmektedir.

Dünyanın en iyi mobilya ustasının dahi, mobilya yapımına uygun olmayan -Kavak benzeri – Ağaçlardan nitelikli bir mobilya yapabilmesinin imkanı yoktur.

Kavak ağacının kerestesi bilindiği gibi işlenmeye, güneşe ve neme dayanıklı değildir. Bu ağaçlardan mobilya üretilmesi durumunda, Mobilyalar kısa bir süre içerisinde -Ağacın karakterinden dolayı– şekil değiştirecek, bozulacaktır.

Bu örneği : Doğru bir şekilde eğitilmemiş veya yanlış eğitilmiş insanlara uyarlayabiliriz.

Öğrenim için kişinin bilgiyi özümsemesine alt yapısı uygun olmalıdır.

**

Bir derin nefes daha alalım ve yazılanları değerlendirelim :

Çocuklarımız, bir başarısızlık veya bir zorluk karşısında, onları aşmak için ne yapmaları gerektiğini öğrendiler mi ?

Soru : Çocuğumuz büyük bir hata yaptı veya önünde aşması gereken ciddi bir engel var. Bu durumda siz onlara nasıl davranıyorsunuz, onlar bu durumu aşmak için ne yapıyorlar ? Açık ifadesi onlar yaşam savaşına hangi (kişisel) donanımlarıyla katılmaktadırlar ?

**

Eğitimde başarısızlığın temelinde, biz anne ve babaların, çocuk eğitimi için kendimizi yeteri kadar donanımlı, bilgili hale getirmememiz yatmaktadır. Ve bir başarısızlık sonrasında da işin kolayına kaçarak, çocuğumuzun başarısızlığının sorumluluğunu, okuluna, öğretmenine atarak başlıyoruz avazımız çıktığı kadar bağırmaya;

“Hiç sormayınız, bizim çocuk şanssız! Öğretmeni iyi çıkmadı, o yüzden başaramadı, “

Tabii ya… Ne demezsiniz ! Öğretmen Karpuz misalidir ! Seçmesini iyi bilmek lazım, seçmesini bilmezseniz maazallah, Kabak çıkar !

Biz, çocuğumuzu doğumu ile birlikte yaşama hazırlamayalım, evde kavgayı, huzursuzluğu eksik etmeyelim, çocuğa huzurlu bir ortam sağlamayalım, yıllarca televizyonun başında oturarak üstelik tüm olumsuz davranışlarımızla çocuklarımıza kötü örnek olalım, sonrada başlayalım sızlanmaya ;

-“Memlekette öğretmen de kalmamış, kalanları da, çocuğu okuldan soğutuyor!”

İşin en kolayı nedir? Suçu, sorumluluğu başkasında aramak.

Okulda bizim eğitilmemiş çocuğumuza ne yapacak, elleri öpülesi öğretmenlerimiz?

Çocuğumuzun bilmediklerini mi ona öğretecek, yoksa eğitilme yaşı geçtikten sonra onu eğitecek mi ?

Yaşama –geleceğe– hazırlanmayan bir (çocuk) öğrenci, öğretmeninin verdiği bilgileri, hangi mantık kurgusu (karakter özellikleri) içerisinde değerlendirecek ve bunları özümsemesi için gerekli temel bilgileri nereden alacak ?

-Okulunda mı, evinde mi?

-” Elbette, evinde, aile çevresinde

-“ Okulda“, deniliyorsa,

O zaman şu soruya açık olarak cevap verilmelidir :

Neden bir sınıfta başarılı olanların sayısı : Beş, on (kişi) seviyesinde kalmaktadır?

Eğer, eğitimde, okul ve öğretmen : Birinci dereceden etken ise, ailenin, ebeveynlerinin çocuğa veremediklerinin çokta önemi olmamalıdır.

Bu durumda (yetersiz) düşük kaliteli eğitim ve onun üzerine bina edilen niteliksiz öğrenim nasıl izah edilecektir?

**

Son kez bir derin nefes daha alarak bunları değerlendirebiliriz :

Kendinizi ve şartları denemeden (yeteneklerinizi-limitlerinizi) asla bilemezsiniz. Tuzun tadını öğrenmek isteyen birisine ; Tuzun tadını tarif etmek mi daha mantıklıdır, ona bir parça tuz tattırarak tanımlamak mı?

Soru : Çocuğunuz bir hata yaptığında, yaptığı hatanın farkında olarak, onu daha iyi yapmak için tekrar denemekte midir ? Bununla birlikte ; Aynı hataları tekrar etmemek için yeni yöntemler düşünerek farklı yollar üretebilmekte midir ? Ona yeterli özgüveni verebilmek için, yaptıklarında her zaman iyi yanları öne çıkararak, onu överek, “Sen daha iyisini yapabilirsin, geçen sefer harika şeyler yapmıştın, unuttun galiba, tekrar daha iyisini yapmak için denemelisin.” Diyor, ve onu yaralamadan, özgüvenini kırmadan ona cesaret verebiliyor muyuz ? Sebat, Cesaret, Merak ve İyimserlik duygularını ona yeteri kadar verdiğimizi düşünüyor muyuz ? Özetle : Çocuklarımız baskı altındayken, onları rahatlatmak için destek oluyor, yanlarında yer alıyor, teselli ediyor muyuz ?

**

Çocuğun başarısızlığında temel etken/ler :

-Onları geleceğe doğru bir şekilde hazırlamayan ” Ebeveynlerdir “,

-“Aaa…! Olur mu dersine çalışmayan öğrencilerdir !”

-“Hiç değil ! Onlara okulu/öğrenimi, bilgiyi sevdirmeyen –öğretim sistemi- öğretmenlerdir.

-“ Okulların yeterli donanıma ve nitelikli öğretim programlarına sahip olamamasıdır. “

www.canmehmet.com

Resim : Görseller web ortamından alınmış, düzenleme tarafımızdan yapılmıştır.

0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Türkiye’de Devlet mi Üstündür, Hukuk mu ?

Bu yazıda, modern devlet olamadığımız için halkın vergilerinin ve tasarruflarının nasıl hesapsızca heba edildiğini, bir simit çalanın, çaldığı burnundan fitil fitil getirilirken, deveyi hamudu ile yut

bottom of page